İstanbul’un koşturmacasında, bir randevunun bu kadar heyecanlı olabileceğini hiç düşünmezdim—hem coşkulu, hem ürkütücü, hem de gerçek. BTC Sugar Dating üzerinden onunla tanıştığımda, soğuk bir Bitcoin transferinden Beyoğlu’ndaki bir kafe’nin sıcacık ışığına uzanan bir yol oldu. Birkaç kilometreydi sadece, ama sanki bir duygusal macera.
Adım Can, 33 yaşında, bekar, teknoloji sektöründe orta kademe yönetici. Hayatım fena değil, ama bir şey eksik gibi. Arkadaşlarım “fazla seçici” olduğumu söylüyor, ama ben sadece alelade bir aşka razı olmak istemiyorum. Bir akşam telefonda gezinirken, BTC Sugar Dating’i duydum—seni “anlayan birini” bulabileceğin, Bitcoin’le her şeyin net olduğu bir platform. Kulağa hoş geldi, kaydoldum, en kötü ihtimalle sıkıcı bir tanışmadan farksız olur dedim. Profilleri karıştırırken onu gördüm: 27 yaşında, serbest yazar, caz ve seyahat seviyor, profil fotoğrafı flu, tam bir sır.
Cesaretimi toplayıp yazdım: “Merhaba, hafta sonu Beyoğlu’nda kahve içelim mi?” Hemen cevap verdi: “Tamam, sakin bir yer olsun.” Sonra ekledi: “Buluşmadan önce ödeme yap lütfen.” Şaşırdım—ne kadar dobra! Ama bu netlik hoşuma gitti. Platform üzerinden az bir Bitcoin gönderdim, not yazdım: “Görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” Blockchain onaylayınca, cevabı geldi: “Alındı, Cumartesi görüşürüz.” Kalbim hızlandı, sanki önemli bir sunum öncesi.
Cumartesi öğleden sonra, kafeye erken gittim, cam kenarı masayı kaptım. Kahve kokusu her yerde, fonda caz çalıyor. Telefonu elden bırakamıyorum, nasıl biri diye merak ediyorum: mesafeli mi? Neşeli mi? Benim gibi gergin mi? Beş dakika sonra içeri girdi—basit bir tişört, kot pantolon, saçlar dağınık topuz, sanki üniversiteden yeni çıkmış. Gülümsedi, oturdu ve dedi ki: “Fotoğraftakinden daha rahat duruyorsun.” Güldüm, gerilim uçtu gitti.
Latte söyledik, sohbete daldık. Adı Zeynep’ti, serbest yazar, genelde evde yazıyor, ara sıra ilham için seyahat ediyor. Neden BTC Sugar Dating’de? diye sordum. Omuz silkti, rahat: “Hayat pahalı, burası pratik.” Biraz deşeledim: “Bundan ne bekliyorsun?” Gözlerimin içine baktı, dürüst: “Ben zaman veriyorum, sen saygı. İkimiz de mutlu.” Bu açıklık beni etkiledi.
Sohbet su gibi aktı. Barselona gezisinden bahsetti, ben ofisteki komik bir anıyı anlattım, kahkahalarla güldük. Bazen sustu, dikkatle dinledi, sonra pat diye sordu: “Hayatında ne eksik sence?” Hazırlıksız yakalandım, mırıldandım: “Belki tutku.” Üstüne gitmedi, sadece: “Ara, vaktin var.” Sanki beni benden iyi tanıyordu.
İki saat nasıl geçti anlamadım. Hesap gelince, yarısını ödedi: “Platform iş, kahve arkadaşlık.” Bu içimi ısıttı—bu kız başka. Dışarıda Beyoğlu’nun ışıkları parlıyordu. Metroya kadar eşlik ettim, döndü, el salladı: “Yine konuşuruz, değil mi?” Kafamı salladım, ama içimde bir burukluk.
Evde BTC Sugar Dating’in sohbetini açtım, son mesajı “Yine konuşuruz”u okudum, gülümsedim. Ekrandan kafeye, bu kısa mesafe bir şeyi değiştirdi. Bitcoin başlangıçtı, ama asıl bağ latte’ydi, gülüşlerdi, dürüstlüktü. İstanbul gibi yalnız bir şehirde, BTC Sugar Dating sadece bir anlaşma değil—bir anı sonsuz kılan biriyle tanışma şansı.