Bir randevunun beni çocuk gibi ağlatabileceğini hiç düşünmemiştim. Adım Emre, 36 yaşında, İstanbul’da finans uzmanıyım. Hayatım koşuşturmacayla dolu, aşk benim için erişilmez bir lüks. Yıllardır yalnızım, bir arkadaşım BTC Sugar Dating’i önerdi, “bağlayıcı olmayan arkadaşlık” bulabileceğim bir yer dedi. Pek inanmadan kaydoldum, sadece Bitcoin’le biraz sohbet satın alırım sandım. Ama Ece’yle “sadece gerçek” randevusu her şeyi değiştirdi.
BTC Sugar Dating’te eşleştik ve Nişantaşı’nda sakin bir barda buluşmaya karar verdik. Ece, 29 yaşında, serbest fotoğrafçı, cool ama gülüşü sıcaktı. Bir oyun önerdi: “Bu akşam sadece gerçek konuşalım. Her soruya dürüst cevap, yoksa biter.” Güldüm, eğlenceli bir meydan okuma dedim. Platformdan Bitcoin göndermek kolaydı, her şey blockchain’de kayıtlı—şeffaf, adil, şüpheye yer yok.
İlk sorusu: “Neden bu kadar uzun süredir yalnızsın?” Donakaldım, sonra ağzımdan çıktı: “Reddedilmekten korkuyorum, hep eksik hissediyorum.” Bunu söylemek canımı yaktı, kimseye itiraf etmemiştim. Ece alay etmedi, sadece baktı ve dedi ki: “Ben yalnızım, çünkü aşkın beni zincirlemesinden korkuyorum.” Gözlerinde saklı bir hüzün vardı. Hava ağırlaştı, ama kendimi güvende hissettim.
Sıra bende: “En çok neyden korkarsın?” Uzun süre sustu, sonra usulca: “Yalnız ölmekten, unutulmaktan.” Bu sözler içime işledi. Ofiste geç saatler, eve dönüşte boş daire, boğucu yalnızlık aklıma geldi. “Beni gerçekten anlayacak birini bulamamaktan korkuyorum,” dedim. Göz göze geldik, ikimizin de gözleri doldu.
Gece ilerledikçe, fondaki caz her şeyi yumuşattı. En büyük pişmanlığımı sordu. Babama ölmeden “Seni seviyorum” diyemediğimi anlattım. Ece, gözyaşlarıyla, annesiyle vedalaşamadığını söyledi. Soruları bıraktık, sadece oturduk, gözyaşlarımız aktı. Telefonda Bitcoin işlemi parlıyordu, ama para anlamsız geliyordu.
Ne romantizm, ne anlaşma. Sadece çıplak gerçeklik. Ayrılırken Ece fısıldadı: “Bu akşam kendim olabildiğim için teşekkürler.” Dedim ki: “İnsan olduğumu hissettirdiğin için teşekkürler.” BTC Sugar Dating’in sadece zaman satın almak olduğunu sanıyordum, ama o gece paha biçilemez bir şey buldum. Hayat belki de bir yabancının gerçeğinde kendinden bir parça bulmak ve yaralarınla yürümeye devam etmektir.